15 Kasım
Şükretmem gereken şeyler önümdeyken ben yine mutsuzum.Uzun
süre sabrettiğim iki şeye sahip oldum.Nba 2k15’i hallettim Anıl sayesinde.Onca
işinin gücünün arasında teamviewer’la bana yardımcı oldu.Bira sözüm burada RESERVED.
Basketbol ayakkabısı da aldım.Şu an en iyi kabul edilen
modele sahip oldum.Hava çok kötü o yüzden henüz siftah yapma fırsatına nail
olamadım.Ama rahatlığını ve tasarımını sevdim Hyperdunk’ın.Kobe 9 bulamadım ama
hyperdunk da içime sindi.Ama ben buna rağmen eksik hissediyorum.Bencilce…
İnsan istediklerini ulaştıktan sonra da mutlu olmamak için
yeni isteklere sarılıyor.Hiç bir zaman yeterli olmuyor yenisine göz
dikiyor.Kendimi kötü hissediyorum.Yine dua ediyorum ama rahat
hissetmiyorum.Doğum günümü acaba kutlayacak mı diye sadece onu
düşünmüştüm.Sadece o kutlasa bana yeter gibi geliyordu.Sanki kutlamasa kafamdan
atabilecekmişim gibi.
İlk kutlayanlardan biriydi hatta.Bazı kutlamasını
beklediklerim yazmazken o kutladı, yine acaba ne yazdı diye salakça bir güldüm
ve mesaja baktım.Almanca başlamıştı cümlesine. Google translate sağolsun bu
kadar basit bir cümleyi bile anlaşılmaz kılabiliyordu ama anladım az çok.İçten
ve samimi bir kutlamaydı. Yaş günü
hediyesi olarak akülü araba alınmış çocuk gibi neşelendim.Onun yazması
hediyeydi bana.Neşemi paylaştım ‘herkesi geçtim işte bunu bekliyordum iyi ki
varsın’ dedim. ‘’Sen de iyi ki varsın’’ dedi.
Sonrasında da zaten arkadaşlarım yalnız bırakmadı ve
kutladım doğum günümü sevdiklerimle.
At ağızlı bir bakış
atmışım J
2 AY ÖNCE
Müzik ruhun gıdasıydı ve paylaşımlarımız bizi şaşırtacak
ölçüde ortaktı.Zevkimiz yakındı.Zaten bu yüzdendir ki iş üstündeyken ilgimi
çekmeyi başardı ve onla konuşmayı tercih etmiştim.Bundan sonraki haftalar,
hatta şu an bile her hangi bir şey yerine tercih edeceğim yegane şey olacaktı…
Fight club'da bir diyalogtan alıntı yapmak gerekirse; ne
zaman zalımların fotoğraflarını, mutlu aşık tablolarını görsem aklıma
"Sahip olamadığım bütün güzellikleri yok etmek
istiyordum. Amazon yağmur ormanlarını yakmak istiyordum.Hiç bir zaman
göremeyeceğim Fransa sahillerini kirletmek istiyordum''bir şeyleri yok etmek geçiyordu
içimden.
FIGHT CLUB / Chuck Palahniuck
Bu çok insani bir tepkiydi.Kıskançlık, haset, senin sahip
olamadığın mutluluğa başkasının nail olması.Halbuki benle görüşmesinden önce
''tamam bağımı kestim ama umarım mutlu olur.'' diyordum.Bu
sevgi miydi?Sadece senle mutlu olmasını istiyorsun; bencilce.
Denklem şöyle : Mutlu olmasını istiyorsun ama senle
olacaksa,
senle olmayacaksa hayatını sikeyim.İnsanının hakikaten sahip
olmaya dayalı bencilce bir sevgi anlayışı var.
Tam tersi de aşırı enayice ama; benle mutlu olamayacaksa
başkasıyla olsun ve mutlu olsun.
Adamı sevgi kelebekleri siker arkadaşlar olmaz böyle bir
anlayış biraz kendinize gelin amk!
Tamam sakinim :)
Bizim aşktan anladığımız şey aslında ne kadar menfaatlere
dayalı değil mi?Yoksa ben götümden mi uyduruyorum.
Onu kendinden çok düşünüyorsun (evet (hayır
O mutlu olacaksa senle olmasa da olur (evet
(hayır
''evet''ler çoğunluktaysa cidden iyi birisiniz.Veyahut
hayatınızı kendinizi gözünüz kapalı güvendiğiniz kişiye teslim etmeye
hazırsınız.
Dolayısıyla ne kadar güzel olursa olsun bu güven riskleri ve
sikilme ihtimalinizi güçlendiriyor.
3 ay öncesinde olmayı beklemediğim bir noktadayım.Yine
yalnızım.Kuduz köpek kadar yalnız.Arkadaşlarım var, ailem var, şükredebileceğim
binlerce şey var, şükrediyorum da ama bu kesinlikle yetmiyor.Yaşamayı
sevmediğinizi düşündüğünüz anlar vardır.Ha işte tam o noktadayım.Dizi, film
izleyerek hayatımı heba etme aşamasındayım.Eskisi kadar olmasa da bir şeyler
okuyorum.Bugün uzun zamandır üzerine uğraşmadığım Spiderman resmini
bitirdim.Güzel olduğunu düşünüyorum.Beni abisi olarak görmek isteyen bir genç
için yapmıştım.Görürsem vermeyi düşünüyorum.
Selini tanımamla yeniden şükretmeye ve iyi biri olmaya
çabalamaya karar vermiştim.Arkadaşlarımı güldürecek capsler yapıyor,
çevremdekilere olduğumdan iyi davranıyordum.Ya şimdi? Dilaranın beni
yıktığı, Seda gibi bir dostun olmadığı
daha boktan bir durumdayım. Bir de üstüne babam sürekli çalışmam yönünde
dürtüyor beni.Bodrumda yaşıyor olsa da hayatıma müdahale etmeyi ihmal
etmiyor.Babamı seviyorum ama ben ondan hiçbir zaman yeterince ilgi
görmedim.Onla çok zaman paylaşmadık.Kafa olarak ışık yılı uzağız.Bunda benim de
çabasız olmamın payı büyüktür.
Özlüyorum ya.Neyi özlediğimden de emin değilim.Öylesine
konuşmaya başladığım, tanımadığım halde eklediğim biri.Beni aniden sevmiş
olması sebepsizce.900 km. Kendimde sevilecek bir yön göremiyorum.Gururumu o
kadar zorladılar ki nasıl biri beni sevebilir inanmakta güçlük çektim.Flört
ederken bile sorardım ‘’beni neden seviyorsun, benim sevilecek bir yanım yok;
gözlerinde hata olmasın?’’ . Ayrıldıktan sonra bile bana karşı hislerinin
değişmediğini söylediğinde ne yalan söyleyeyim şaşırdım.Öngöremiyorum.Tekrar
yazar mı ? Durumumuz farklı olur mu, hep bir ihtimali kovalıyorum. Saçma salak
annemin haberi olmadan Mersine gitmek için bahane yaratıyorum.Arkadaşlarımın
bile muhabbetine konu oldu.Bizim mahallenin girişinde ve Ümraniyede Mersin
Günleri , tur gibi bir şey varmış ve bana gösterdiler.Ayrıldığı gün bile
düşündüm bu güzel gidebilme ihtimali bulunan şeyi düzeltmek için gitmeli miyim?
Ya şimdi Mersine gitsem, okulunu bulsam,onunla karşılaşsam ne olur.Koşarak
boynuma mı atlar? Sarılır mı? Ağlar mı? Hiç yaşayamadığım anları yaşar mıyız
orada!? İyi ve mutlu bir insan olma
ihtimalini kazandırdı bana. Bununla yetinmeli ve onun istediği gibi unutmalı
mıyım onu?
Madem bana karşı hislerin ilk günkü gibi neden neden,
bay Anderson neden?Neden, neden bunu yapıyorsun? Neden ayağa kalkıyorsun?Neden
dövüşmeye devam ediyorsun?
Fedakarlık yapıyor gibi
görünüyor ama aslında biz olma ihtimalini cezalandırıyorsun.Ben, biz olma ihtimaliyle bile yaşardım
uzakta da olsan…
Başta sorduğum ,
danıştığım herkes belki de teselli olsun diye ‘’onun aradığı başkaymış’’ demek
ki dedi.Ben bunu konumlandıramıyorum.Benim şu anda dahi 1 Aralık saat 03:23de
bile özlediğim, kafamda imgesi olan kişi.Bizzat göremediğim halde sevmek
istediğim.Birlikte olmayı hayal ettiğim. Onun
için daha iyi biri olmayı istediğim kişi…
Fonda Murat Kekilli Ver bana düşlerimi çalar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder